Astronomide Bilgi Kaynakları Nelerdir?
Astronomi kökenleri, evrimleri, fiziksel veyahut da kimyasal özellikleri ile gök cisimlerini anlatmaya çalışmak üzere uğraşan bilim dalıdır. Astronominin sınırlı ve özel herhangi bir alanı olan gök mekaniği ile karıştırılmaması şarttır. Astronomi daha da daha net bir anlatımla, yörüngesel cisimleri ve Dünya atmosferinin haricinde gerçekleşen, yıldızlar, gezegenler, kuyruklu yıldızlar, kutup ışıkları, galaksiler (gök adalar) ve de Kozmik mikrodalga arka plan ışıması gibi incelenebilir tüm olay ve olguları araştıran bilim dalıdır. Evrende bulunan her türlü maddenin dağılım şemasını, hareketini, kimyasal bileşimini, evrimini, fiziksel özelliklerini ve aralarında etkileşimlerini inceler.
Astronominin Tarihi Gelişimi
Gök bilimi dünyadaki en eski bilimlerden birisi olarak kabul edilir. Arkeolojik bulgular en eski devirlerde bile insanların gök biliminin konuları dahilinde bilgileri olduğunu meydana çıkarmaktadır. Neolitik çağda insanlar ekinoks türünün periyodik karakterini, mevsimlerle bağlantısını ve bazı takım yıldızlarını bilmekteydiler. Modern dönem gök bilimi ilerleyişini, özellikle antik çağdaki ve onları inceleyen matematikçilere ve Orta çağ döneminin sonunda keşfedilmiş gözlem cihazlarına borçludur. Başlangıçta kopmaz bir ikili olarak görülen ve aynı doğrultuda ilerleyen astroloji ve gök bilimi zaman içerisinde yollarını birbirlerinden ayırmak zorunda kalmışlardır.
Astronomide Kullanılan Yöntemler
Galileo Galilei (Galilo Galile) tarafından 1609 ile 1610 yıllarında teleskop aracılığıyla yapılan gözlemlere ait çizimler incelendiğinde; Ay yüzeyinin zannedildiği gibi düz değil, girintili bir şeklinin olduğu, Satürn’ün çevresinde gezegene dair uydular bulunduğu, Güneş üzerindeki karanlık bölümlerin dünya ile Güneş arasındaki gök cisimlerinin gölgelerinden dolayı kaynaklanmadığı, bunların Güneş’in yüzeyindeki kara lekeler olduğu anlaşılmaktadır.
Tekrarlanan gözlem veyahut da deneylerle, mevcut sahip olunan bilgiler düzeyinde doğru olduğu büyük ölçüde kabul edilmiş, ama yine gözlem ve deneyler aracılığıyla yanlış olma olasılığı bulunan, öngörülerinde doğru olduğu anlaşılan hipoteze, teori denir. Teoriler; gözlem, deney, akıl yürütme ve mantık aracılığıyla her seferinde doğrulanabilmelidir. Astronomi, genel anlamıyla gök cisimlerini uzaktan gözlemler ve bu gözlemler akabinde kuramsal birtakım çalışmalar yapar. Örnek olarak, farklı yıldızları gözlemleyerek ulaşılan verilerden yola çıkarak yıldızların evrimi ve buna dair kuramlar oluşturulmuştur. Günümüzün gelişmiş teknolojiye sahip teleskopları aracılığıyla elde edilen fotoğraflar incelendiğinde Galile’nin çıkarımlarının çok çok başarılı olduğu görülmektedir.
Modern teleskoplar kullanılarak ulaşılan görüntüler sayesinde, Galile’nin basit bir teleskopla ulaştığı gözlemler sonucunda Satürn’ün çevresinde gezegene dair uydu olarak yorumladığı ve çizimlerle işaret ettiği cismin aslında uydu olmadığı, gezegenin çevresinde dolanan küçük cisimlerden bir araya gelen bir halka olduğu anlaşılmıştır.
Astronominin Vazgeçilmez Unsuru
Astronomik gözlemin tek ve net unsuru gök cisminden gelen ışıktır. Uzayda gök cisimleri içerisinde çok büyük uzaklıklar olduğundan astronomide veri uzaktan gözlem aracılığıyla elde edilir. Ay’dan getirilen kayalar ile Mars gezegenine ulaşan araçlar sayesinde yüzeyi ve atmosferi incelenebilir durumdadır. Genel anlamıyla bakıldığında, gök cisimleriyle ilgili tüm bilinenler gök cisimlerinden bize kadar ulaşan ışığın araştırılması ve değerlendirilmesi akabinde elde edilir.