Asteroitler, boyutları yüz metreden birkaç kilometreye kadar değişen boyutlarda Güneş’in etrafında dönen kayalardır. Bir asteroidin, Dünya’ya çarpması halinde astronomi teriminde göktaşı olarak adlandırılır. Eğer yüzeye çarpmadan önce Dünya atmosferinde tamamen buharlaşırsa buna meteor denir. İnsanlar genellikle Dünya atmosferinde meteor gördüklerinde bir yıldızın kaydığını düşünürler ve dilek tutarlar. Bu sahnelere birçok filmde şahit olmuşuzdur. Astronomi ile ilgisi olan insanlar bunun aslında atmosfere giren bir asteroit olduğunun bilincindedir. Yılın bazı zamanları uzmanlar tarafından meteorların olabileceği ve gece izlenebileceği günler yayınlanır ve bu günlerde ilgisini çekenler tarafından özel kamplar ve etkinlikler bile düzenlenir.
Büyük Çarpışma
Göktaşlarının çoğu silikatlardan veya demir ve nikel karışımından oluşur. Geçmişte, bazı büyük meteorlar Dünya’ya çarptı. Dünya üzerinde en büyük yıkımı yaşanması altmış beş milyon yıl önce, Meksika’nın Yucatan şehrinde bir göktaşı çarpmasıyla olmuştur ve hayvan türlerinin neredeyse dinozorlarda dâhil olmak üzere % 90’ını ortadan kaldırılmıştır. Günümüzde pek çok haber sitesinde uzay ile araştırma yapan firmaların Dünya’ya bir meteor yaklaştığı ve yıkıcı olabileceği haberlerini duyurduğunu yayınlarlar. Bu haberlere hemen hemen herkes denk gelmiştir bazen spesifik tarih ve zaman da belirtirler. Neyse ki bu haberlerdeki kadar yıkıcı bir durum yaşanmamaktadır. Çünkü Dünya atmosferi bizi yaklaşan meteorlardan korumaktadır yeryüzüne gelmeden çoktan parçalanmış olmaktadırlar. Ayrıca Jüpiter yer çekimi kuvveti ile birçok asteroidi kendisine çekmektedir ve Dünya çarpışma durumuyla çok sık karşı karşıya kalmamaktadır.
Peki, Asteroitler Nasıl Oluşur?
Güneş sistemi enkazının milyonlarca kırıntısı olan asteroitler ilk Güneş Sistemindeki toz parçacıkları, gezegenimsi olarak bilinen daha büyük kümeler oluşturarak çarpıştığında yerçekimi alanlarıyla daha fazla toz çekerek büyüyemeyen ve gezegen oluşturmamış parçalardır. Bu asteroitlerden bazıları birbirleriyle veya ilk gezegenlerle çarpıştı ve daha küçük asteroitlere bölünmüştür. Bazı çarpışmalar ise, asteroitlerin birleşerek garip şekilli asteroitler oluşturacak kadar yavaş olmuştur.
Asteroitlerin diğer tüm gezegenlerde olduğu gibi bir gezegene dönüşmeye devam etmemesinin nedeni, Jüpiter’e çok yakın olmalarıdır. Jüpiter’in yerçekimi onları harekete geçirir ve o kadar hızlı hareket etmelerine neden olur ki, birbirlerine çarptıklarında, genellikle birbirine yapışmak yerine zıplar veya parçalanırlar. Bu sayede yörüngede kalıp asteroit olarak hareketlerini sürdürürler.
Asteroitler Nerede Bulunur?
Birçok asteroit, Güneş etrafında büyük halkalar veya kuşaklar oluşturur. Bu, asteroit ve gezegenin güneş etrafında aynı yolu izlediği anlamına gelir. Güneş sisteminde iki asteroit kuşağı vardır. Bunlar, Mars ve Jüpiter arasındaki binlerce asteroidin bulunduğu ana kuşak ve keşifçisinin adını taşıyan disk şeklindeki Kuiper kuşağıdır. Bu kuşak, Neptün’ün yörüngesinin dışında uzanan ve sayısız asteroit ve Plüton’un en ünlüsü olduğu birçok cüce gezegen içeren bölgedir. Asteroitlerin çoğu asteroit kuşağında bulunur; ancak, bu yörüngede olmayan asteroitler vardır ve bunlar Dünya’ya Yakın Nesneler olarak adlandırılır. Bazen bu asteroitler Dünya atmosferine ulaşabilir.