Recaizade Mahmut Ekrem (Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri)

1 Mart 1847 yılında İstanbul Vaniköy’de doğmuştur. Küçük yaşlardan itibaren gazeteci ve dönemin önemli şahsiyetlerinden olan babası Recaizade Mehmet Şakir Efendi’den Farsça ve Arapça dersleri almıştır. Harbiye İdadisi’nde öğrenim görmeye başlamış ancak sağlık sorunlarından dolayı okulu yarıda bırakmak zorunda kalmıştır. Hariciye Nezareti Mektubiye Kalemi’nde memurluğa başlamıştır. Burada Fransızca öğrenmiş ve Batı kültürünü yakından tanımaya başlamıştır.

Genç yaşlarda Namık Kemal ile tanışan şair, şiire yakından ilgi duymuştur. Başarılı geçen yıllarının ardından Namk Kemal, Fransa’ya giderken Tasvir-i Efkar gazetesinin yönetimini Ekrem’e bırakmıştır.

Edebî Kişiliği

Edebiyat öğretmeni ve şair olan Recaizade Ekrem, iki mesleği sayesinde Türk Edebiyatı’nın yol gösterici ışıklarından biri olmuştur. Divan şiiri geleneğine bağlı kalmış, hece vezninde çok az şiir yazmıştır. İyi bir Edebiyat teorisyenidir ve şiire anjambman getirmiştir.

Amcasının kızı Güzide Hanım ile evlenen şairin ilk çocuğu Piraye doğarken ölmüş, bunun üzerine Tahassür adlı eserini yazmıştır. Engelli olan oğluysa henüz 21 yaşında vefat etmiştir. Bu olaylar, doğa sevgisini şiirlerinde çokça işleyen Ekrem’in şiir anlayışına, şiirinde işlediği konulara da etki etmiştir. Yakınma ve karamsarlığın ağır bastığı şiirlerinde genellikle varlık yokluk felsefesi yapan şairin hayata bakışı karamsar ve kötümserdir.

Recaizade Ekrem özellikle romantizm akımından etkilenmiştir. Eserlerinde Musset, Lamartine tesirleri görülür.
En güzel eserlerin insanı düşündüren eserler olduğunu söylese de aşk, tabiat, aile, çocuk, ölüm gibi bireysel konular işleyen duygulu şiirler yazmıştır.

Ölüme bağlı olarak mezarlık alemini de şiire konu edinmiştir. Gece vakti ürküntü veren, sessiz, ıssız, karanlık mezarlık alemleri onun şiirlerinin atmosferidir. Genellikle Divan Şiiri nazım şekillerine bağlı kalmıştır ancak bazı nazım şekillerinin isimlerini değiştirmiştir.

31 Ocak 1914 yılında henüz 66 yaşında iken vefat etmiştir. Ölümü nedeniyle okullar tatil edilmiş ve büyük bir cenaze töreni düzenlenmiştir. Mezarı oğlu Nejad’ın kabri yanında, Küçüksu’dadır

Eserleri

Şiir

  • Yadigar-ı Şebap
  • Zemzeme
  • Nağme-i Seher
  • Nefrin
  • Pejmürde
  • Nijat Ekrem

Roman

  • Araba Sevdası

Eleştiri 

  • Takdir-i Elhan

Hikaye

  • Muhsin
  • Şemsa

Ders Kitabı 

  • Talim-i Edebiyat

Tiyatro

  • Afife Anjelik
  • Vuslat
  • Çok Bilen Çok Yanılır
  • Atala

Bazı Eserlerinden Örnekler

  • Arkadaşı Şevki Bey’in vefatı üzerine ‘’Şevki Yok’’ şiirini yazmıştır. Metnin teması ayrılık ve hasretten kaynaklanan hüzün ve kederdir. Tabiatı kişileştirmiştir. Bülbül dertli, gül hüzünlü, ırmak başka bir halde çağlamaktadır. Tabiat bütünüyle kırgın ve küskündür.
  • Recaizade, Nefrin adlı kitabında II. Abdulhamid dönemini eleştirir. II. Abdulhamid döneminin baskı ve uygulamalarını yani istibdadı konu edinir ve padişaha nefret duygularını dile getirir. Nefrin’in Ekrem’in ölümünden sonra bastırıldığı söylense de sağlığında bu şiirden bazı parçaları dergilerde yayımlar.
  • Recaizade, edebiyatımızda eksikliği hissedilen nazariyatçı (teorisyen) yokluğunu bir nebze olsun gidermeye çalışmıştır. Talîm-i Edebiyat adlı eserinde Mekteb-i Mülkiye’de verdiği derslerini bir araya getirmiştir. Ekrem, bu kitabında Türk Edebiyatı’nda üslup konusuna ilk defa değinmiştir.
  • Recaizade, Araba Sevdası adlı romanında kendi değerlerinden koparak, bilinçsiz bir şekilde batılılaşma yolunda ilerleyen kişileri ve toplumu ele almış, traji komik bir biçimde eleştirmiştir.