NEFERTİTİ’NİN BÜSTÜ

Mısır sanatının en önemli eserlerinden biri. Kireç taşından yapılma ve yaklaşık 3400 yıllık.

1912 yılında Alman bir arkeolog tarafından modern Mısır’daki Tell el-Amarna kasabası civarlarında keşfedildi. Antik Çağ heykeltıraşı olan Thutmose’nin atölyesinde bulundu ve kırık çömlek parçalarına gizlenerek ülke dışına kaçırıldı.

Büstü Berlin’e getirerek özel koleksiyonuna alan arkeolog, 1920 yılında Nefertiti büstünü Berlin’deki Mısır Müzesi’ne hediye etmişti.
Berlin müzelerinin “Mona Lisa”sı olarak büyük bir ilgi ile karşılanan Nefertiti büstüne, Hitler’in bile büyük önem verdiği biliniyor.

Peki, İkinci Dünya Savaşı sonrası bile pek çok tartışmalar yaratan bu kadın aslında kimdi?

NEFERTİTİ

Antik Mısır’da güzelliğin timsali. Mısır diyarının güçlü kraliçesi. 

Nefertiti’nin kökeni hakkında çok az şey biliniyor. Ancak onun tartışmasız güzelliği ve keskin otoritesi 3400 yıl sonra bugün bile tarihçilerin dikkatini çekmeyi başarıyor.

Adı ‘’Güzelden Gelen’’ anlamına geliyor. Bazı kanıtlar onun Akhmim kasabasından geldiğini ve ‘’Ay’’ adında yüksek bir memurun kızı veya yeğeni olduğunu gösteriyor. Bir başka teori ise onun Suriye’de doğduğunu bizlere söylüyor.         

Nefertiti’nin Mısır’ın en güçlü kadınlarından biri olduğu biliniyor çünkü kocası Akhenaton, yani firavunla aynı düzeyde bulunuyordu.

Çoklu Tanrı inancına sahip Mısır halkını ikna kabiliyeti ve otoritesi sayesinde tek tanrı inancına yöneltmişti. Eşi, Amenhotep olan ismini Akhenaton(Aton Hizmetkarı) olarak değiştirmiş ve Kralların da Tanrı değil birer insan olduklarını, tapılması gerekenin Tanrı Aton olduğunu vurgulamıştı. Bu devriminden dolayı etkisizleştirdiği eski dinin din adamlarının halk üzerindeki otoritesi azalmıştı. Firavun’un yetkilerine sahip olan, onun yerine karar ve hatta ceza verebilecek potansiyeldeki Nefertiti’nin bu reformu sonrası din adamları Firavun’a ve Kraliçe’ye düşmanlık beslemeye başlamışlardı. Firavun ve Nefertiti bu düşmanlığı fark etti ve eski dine ait tapınakları yok etti.


(Tanrı Aton’un altında Akhenaton ve Nefertiti. Kral Akhenaton (solda), Kraliçe Nefertiti, üç kızıyla birlikte Tanrı Aton’un ışınları altında, Mısır, MÖ. 14. yy. ortaları)

Nefertiti, çok tanrılı dinden tek tanrılı dine geçmek isterken eşi Akhenaton’un yanında olmuştu ve bu uğurda büyük mücadeleler verdiler. Akhenaton bu dini reformda başarısız olsa da Dünyanın ilk tek tanrılı dine inanan insanı olarak anılmaktadır.

     Araştırmacılara göre Akhenaton, saraya yayılan salgın bir hastalıktan öldü. Nefertiti de bir süre tahtta kaldı ve öldü. Akhenaton’un mezarı bulunsa da Nefertiti’nin mezarı 34 asırdır bulunamıyor ve gizemini korumaya, uzun yıllar spekülasyon konusu olmaya devam ediyor.

TARİH, GELECEĞİ İNŞA EDER.

Furkan ÜRE avatarı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir